kurgusuz kurgular

 kurgusuz kurgular 


sabah kulaklarım ve boynum üşürken artık öğrenci biletimin çalışmadığını fark ettim. yutup da öğrencilikten çıktı. öğrenci değilim sanırım artık. alışkın olduğum şeyin benden uzaklaştığını fark ettiğimde gelen köksüzlük hissi.

İşi öğrenicem fırsatı diye gittiğim dil kursuna doğru ilerken saat dokuz buçuk gibi, burger king'in masalarını silen yaşı elli civarı amcaya takıldı gözüm.

ne kadar gerçek.

yaşamın ta kendisi. emekli olacağı yaşta, ki belki de emekli, üniversite mahallesinde bir fast food restaurantının masalarını siliyor. etrafına bakıyor.

hep merak ederim. benim dışımdaki insanların, etrafımda olmayan insanların nasıl hayatları var?

işte böyle hayatları var. 

sıradan, en sonunda beklentisiz

hayal kurmuş eskiden şimdi uyanmış. 


bazen kurduğumuz hayaller gerçek olmaz. 


hep kırk, elli hatta otuz yaşlarımızda parçaların yerine oturacağını bir evinin olacağını hatta araban olacağını düşünür durursun. sonra hala elinde evrak çantası ile seninle metro kuyruğunda sıra bekleyen iyi giyimli takım elbiseli gözleri yorgun bakan abiler amcalar görürsün. 


hayat düşündüğümüz gibi işlemez. 


bu insanın babası zengin değildi, kimse arka çıkmadı, 

iyi bir insandı hak yemediği için sonradan da zengin olmadı. 


metrodaki abi, hep işini iyi yapmaya çalıştı.

kahvaltısını hep yarım yamalak yaptı. apar topar evden çıktı. 

böyle olacağını mı düşünürdü, hayali, kendine inancı bu kadar mıydı? 


bana hep bütünlüğü farklı olmadığımızı bir sistemin parçası olduğumuzu hatırlatıyor bu küçük kareler. küçük ve hüzünlü kareler. 

içimi beklentisizlik ve çaresizliğin verdiği huzur kaplıyor.

ben farklı değilim. 

benim de hayallerim beklentilerim basitleşiyor. 

ben de sabah kalkıp bir yerden bir yere gidiyorum. 

kalp kırıklıklarım, artık kimseye güvenle bakamayan, buğulu, net göremeyen gözlerim ve şimdi oldu derken olmayan ilişkilerim var ardımda.

çok heveslenip yarım bıraktığım tonla iş var. 


benim nerem farklıydı ki zaten? 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOŞUYORUM NİYE?

KENDİNE ZORBA İNSAN